Köpeklerde Gençlik Hastalığı

Karnımı yeni doyurdum, kemik şeklindeki yatağımda  uyumadan sizlere yazmak istedim. 

Şuan ki aileme kavuşmam talihsiz bir olaydan sonra oldu. Annem Petshop'lara karşı olduğu için K9'un Silivri'deki çiftliğine gitmiş. Orada yeni doğmuş ve aşırı tatlı olan kahverengi beyaz bir Cavelier King Charles almak için adını listeye yazdırmış. Yavru köpekler bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi için minimum 1,5 - 2 ay annesinin yanından ayrılmamalı ve annesinden süt içmeli. O nedenle K9 çiftliği ancak 3 ay sonra yavru köpeği aileme teslim edebileceklerini iletmiş. Annemi zamanı geldiğinde aramışlar ve annem yavruyu almaya gittiğinde zavallıcık ayakları üzerinde duramıyor, sürekli öksürüyor ve hep aynı periyotta sızlanarak havlıyormuş. Annem çok tedirgin olmuş ve hemen çok iyi tanıdığı bir veterineri arıyarak semptomları tek tek anlatmış. Veteriner de tüm bu semptomların 'Gençlik Hastalığı' adı verilen bulaşıcı viral bir enfeksiyona işaret olduğunu ve hastalığın son evrelerine yaklaşıldığını iletmiş.  Özellikle 2 aylık yavru bir köpek bu hastalığa yakalandıktan sonra, emin ellerde olup çok iyi bakılsa da sonunun maalesef ölümle sonuçlanacağını belirtmiş. Tüm telefon konuşmalarına şahit olan K9 yetkilisi köpeğe gerekli tüm antibiotikleri verdiklerini, bir kaç güne hiç bir sorunu kalmayacağını, aşılarının tam olduğunu ve bu hastalığın tamamen bir soğuk algınlığı olduğunu söyleyerek yavuruyu hala satmaya çalışıyormuş. Yetkililere sinirlenen annem ağlayarak köpeği orada bırakmak zorunda kalmış ve veterinerin ricası üzerine oradan ayrılmış. Çiftlikten çıktıktan sonra vicdan azabıyla K9'un petshop'larından birine gitmiş. Bir de ne görsün, kafesin içerisinde yanındaki yavru köpeğin sürekli kulaklarını çeken, durmadan zıplayan tricolor (siyah, kahverengi ve beyaz) şımarık ben. Annemi gördüğümde henüz 3 aylıktım. Beni kucağına aldığında hemen onu öpmeye başladım, kuyruğumu sallamaktan yorgun düşmüştüm. O gün annemle yeni evime gittim ve yeni ailemle tanıştım. Kötü bir tecrübe sonrasında da olsa onların yeni bebeği olmak beni çok mutlu etmişti.

Yavru Köpek Nereden Alınmalı ?

Öncelikle gerçekten bir canlıya bakabileceğinizden lütfen emin olun. Anlık heveslerle, sadece petshop'larda kafes içerisinde çaresizliğimize ve şekerliğimize aldanıp lütfen bizi almayın. Bizlerin de bir canlı olduğunu, hiç bir zaman büyümeyen bir bebek gibi sürekli ilgi beklediğimizi asla unutmayın. Nasıl bir bebeğe sahip olmak sorumluluk isteyen bir karar ise, evinize alacağınız köpek de aynı sorumluluğa sahip olmanızı gerektiriyor. Köpek bakımı ile ilgili bir bilginiz veya tecrübeniz yoksa lütfen bizi sahiplenmeden önce iyice araştırma yapın ve kararınızı ondan sonra verin. Aksi halde süreç hem sizin hem de bizim için çok zor olacaktır. İleriki yazılarımda bu konuya daha detaylı değiniyor olacağım.  Arkadaşlarıma birden fazla yöntemle sahip olabilirsiniz.

• Tanıdık Aileler

Tanıdığınızın veya çevrenizde köpek sahibi olduğunu duyduğunuz kişilerin köpeklerinin yavrularını almakta fayda var. Hekim kontrolünde olan anne ve babanın evinde doğumu yapılmış ve bakılmış olan yavruları almanız gelecekte nasıl hastalıklarla karşılaşabileceğini, genetik artılarını ve eksilerini bilmeniz noktasında size çok büyük artı sağlayacaktır. 

• Sokak, Barınaklar veya Veteriner Klinikleri 

Ne yazık ki özel günlerde hediye olarak götürülen veya araştırılmadan bir heves uğruna sahiplenilen yavrulardan ötürü sokaklar/barınaklar köpeklerle dolu. Siz de sokaktan, barınaklardan veya bu konuyla ilgili veteriner kliniklerinden bizleri sahiplenebilirsiniz. Ne yazık ki para ile satılmıyorsak ve biraz da ırkımız çirkinse biz 'cins' köpeklerden sayılmıyoruz. Ama unutmayın ki cinsimiz, ırkımız ne olursa olsun bize gösterilen sevginin kat be katını karşılıksız olarak veriyoruz.  

• Petshop'lar 

Bildiğim kadarıyla 1 Nisan itibariyle yürürlüğe giren yasak ile birlikte artık Petshop'larda evcil hayvan satışı yapılamıyor. Ancak biliyorsunuz ki bu yasanın çıkışı kadar, uygulanıyor olması da büyük önem taşıyor. Her ne kadar oradaki arkadaşlarımı o kafeslerden kurtarmanızı istesem de bizleri petshop'lardan almanızı pek önermiyorum. Özellikle ülkemizde sattıkları evcil hayvanların bir canlı olduğunu unutan/umursamayan ve sadece ticaret algısıyla satış yapan petshop sahipleri var. Bu noktada seçeceğiniz petshop'un güvenilir olması çok önemli.  Önce petshop'un bir araştırmasını yapın ve ileride bir sıkıntı olması durumunda sizi destekleyecek, arkanızda olacak bir kurum tercih edin. Petshop'lardan köpek alırken dikkat etmeniz gereken bazı detaylar var.  - Seçtiğiniz yavru ile birlikte aşı karnesini ve secere belgesini (Genetik ırk özelliklerini gösteren belgedir) alın. - Karnesinde doğumundan aldığınız güne kadar yapılan tüm aşıların tam olarak listelendiğine ve sağlık kontrollerinin yapıldığına emin olun. - Kafes ortamında ve aynı mekan içerisinde bir arada bulunan canlıların bir tanesi bile hasta olsa, çevresindeki tüm hayvanlara da rahatlıkla bulaşabileceği unutulmamalıdır.  

• Çiftlikler

 İlk yazımı okuyanlar bilir, çiftlik konusunda ailemin pek güzel tecrübeleri yok. (İlk yazı Köpeklerde Gençlik Hastalığı) Petshop'lara genelde çiftliklerde yetiştirilmiş yavrular gönderiliyor. Bu nedenle ben buralardan da sahiplenilmesine sıcak bakmıyorum. Elbette güvenilir olanlar vardır ancak çok iyi bir araştırma yapılması gerekiyor. Buradan alacağınız yavru için yine aşı karnesi ve secere belgesini istemeyi unutmayın.
Lütfen arkadaşlarımı sahiplenmeden önce onları yetiştirmek için yeterli sevgin, sabrın ve zamanın olduğundan emin ol !

Woof – Woof